AI ciddi bir hızla tasarım evrenini etkisi altına alıyor. Son aylarda gündemden düşmeyen dünyanın en ünlü bebeği Barbie’nin hayal evini Zaha Hadid, Tadao Ando, Le Corbusier gibi efsanevi mimarlar tasarlasaydı sonuç ne olurdu sorusuna yapay zekanın cevabı, eğlenceli olduğu kadar şaşırtıcı.
Yapım: Afife Selen Selçuk
Zaha Hadid: Çağdaş, Güçlü Kıvrımlar
Irak’ta doğup büyüyen mimar Zaha Hadid, hiçbir şeyin imkansız olmadığını savunanlardandı. “Tasarımlarımın bir üslubu yok, bunun yerine sürekli yenilik arayışı içindeyim. Tipoloji, arkeoloji ve stilleri gözden geçirip yeniden düşünmek, ardından bu özel çeşitliliği harmanlayıp geliştirmek uzun zamanımı aldı” demişti. Hadid’in son derece kişisel mimarisinden ilham alan Barbie evi, dinamik ve güçlü bir eğrinin başrol oynadığı heykelsi bir yapı. Aynı z a m a n d a , müşteriyi karakterize eden birkaç pembe dokunuşla kırılan belirgin bir sadeliğe sahip.
Oscar Niemeyer: Tropikal Organik Modernizm
Brezilyalı mimar Oscar Niemeyer anavatanındaki askeri darbenin ardından siyasi görüşleri sebebiyle sürgüne gittiği Paris’te, rasyonalist mimarinin tropikal versiyonunu keşfetmiş ve bunu organik formları kullanmadaki ustalığıyla birleştirmişti. Beton ve cam ana malzemeleriydi. Bu tam olarak Barbara Millicent Roberts’ın ondan sipariş edeceği ve Wisconsin’in uçsuz bucaksız kırlarının ortasında hayal edebileceğimiz evin tanımını veriyor: mobilyaların önemli rol oynadığı modern, parlak ve kıvrımlı bir bina…
Le Corbusier: Ana Renkler ve Yumuşak Dik Açılar
1974 orijinal Barbie Şehir Evi, İsviçreli mimar, modernizmin babası Le Corbusier’nin mimari prensiplerinden esinlenen bir yapıya sahipti. Bu açıdan Barbie ve ünlü mimarın tanışıklığının uzun yıllara dayandığını düşünmek yanlış olmaz. Yapay zekanın Corbusier’nin yapılarını inceleyerek Barbie için önerdiği tasarım ise belirgin şekilde mimarın Paris’te yaşadığı ve günümüzde müze olarak ziyarete açılan dubleks apartman dairesinden esinleniyor. İçine bir tutam pembe eklenmiş ana renkler ve yer yer yumuşatılmış dik açı kullanımıyla dikkat çeken ev, modern şehir yaşamını benimseyen Barbie için biçilmiş kaftan.
Louis Barragán: Saf Geometrik Akdenizli
Mimaride geometrik kütlelerin tartışmasız üstadı Meksikalı mimar Louis Barragán’ın yapay zekaya göre Barbie için tasarlayacağı evde Akdeniz mimarisinin güçlü etkisi, doğaya, suya ve kübik hacimlere yapılan göndermeler aracılığıyla açıkça görülüyor. Barragán yapılarının çoğu gibi bu ev de modernite ve geleneği, korkusuzca bir araya getirilmiş renklerle harmanlıyor.
Frank O. Gehry: Yanar Dönerli Titanyum Şovu
Eğer Barbie, evini tasarlaması için kıvrımların efendisi Kanadalı mimar Frank Gehry’nin kapısını çalsaydı, ortaya cephesi açık mor ve pembe tonda titanyum plakalarla kaplı, kavisli, fütüristik bir yapı çıkardı, diyor yapay zeka. Tasarım, mimarın İspanya La Rioja’da 2006’da inşa ettiği Hotel Marqués de Riscal’ı çağrıştırıyor.
Tadao Ando: Sadeliğin Uç Noktası
Beton, su, ışık ve doğal formları tamamen kendine has şekillerde birleştirdiği için ismi çağdaş minimalizmle eşanlamlı sayılan Japon mimar Tadao Ando’nun, Le Corbusier’den etkilendiği biliniyor. Ando, mekânlarında şiirsel bir sükunet ve huzur hissine odaklanıyor, bu amaçla sadeliğin uç noktalarında gezinerek konfor klişelerini yıkıyor. Yapay zekaya göre yaratacağı Barbie evi, oyuncak bebekle ilişkilendirdiğimiz estetik referanslardan çok uzak, yepyeni bir stil önerisine sahip. Ev, mimarın 1999’da Kobe’de tamamladığı Rokko evlerinden referanslar taşıyor.
Frank Lloyd Wright: Doğayla Bütünleşen Katmanlar
yüzyıl mimarlığının önde gelen isimlerinden Amerikalı F. L. Wright’ın mimarisinin başlangıç noktası doğa ile mimarinin entegrasyonu idi. İnsan yapısı ve doğal çevrenin eşit oranda temsil edildiği bu felsefede yapılar doğanın içinde öne çıkmayan, yine de insan yapısı olduğu belirgin formlara sahipti. Yapay zekanın Barbie’nin evi için temel ilham kaynağı mimarla özdeş Prairie evleri. Bitki örtüsü ve çevrenin kilit rol oynadığı tasarımda üst üste bindirilmiş hacimler, doğal malzemelerle tanımlanıyor.
Lina Bo Bardi: Cesur, Çekici Formlar
Tarihin önde gelen modernist mimarlarından İtalyan-Brezilyalı mimar Lina Bo Bardi’nin, sadeliği temel alan ancak yapının inşa edildiği çevrenin yerel mimari öğelerini dışlamayan, gerektiğinde sanatsal, heykelsi form ve malzemelerle cesurca oynayan bir tasarım karakteri var. Yapay zekaya göre onun tasarlayacağı Barbie evi, mimarın tüm tasarımlarının merkezinde yer alan beklenmedik detaylarla bizi şaşırtıyor. Yapıyı çerçeveleyen güçlü renk karışımı, São Paulo Sanat Müzesi’ni anımsatıyor.
Orijinal Barbie Evi Hakkında
ABD’nin Wisconsin eyaletinde küçük, hayali bir kasabada doğan Barbara Millicent Roberts, kısaca Barbie, Amerikan oyuncak şirketi Mattel tarafından sonsuza dek 19 yaşında kalmak üzere yaratıldı ve 1959’da dünyaya tanıtıldı. 1962’de, orijinal Barbie evi piyasaya çıktığında kendi evine sahip oldu. Tamamen kartondan yapılmış, sarı duvarları, tek kişilik yatağı ve duvarlarına asılı üniversite flamalarıyla bilinen bu ilk Barbie evi, bebeği yaratanların ona uygun gördüğü bağımsız yaşayan eğitimli genç kadın imajını yansıtıyordu. Bu bağımsız yaşam arayışı, bebeğin piyasaya sürüldüğü dönem bağlamında değerlendirildiğinde dikkat çekicidir. 1974’te Mattel, açık plan modüler yapı modeliyle Le Corbusier’nin Maison Dom-Ino’sunu hatırlatan Barbie Şehir Evi’ni piyasaya sürdü. Çoğumuzun kafasındaki tamamen pembe ve fuşya ile adeta yıkanmış, buna uygun mobilyalarla döşenmiş Barbie malikanesi imajı ise, 1990’da Sihirli Malikane’nin çıkışıyla oluştu.