Tasarımlar, renkler, yapım malzemeleri ve boyutlar değişiyor ama ev sahiplerinin onlara karşı ilgisi ve isteği hiçbir zaman azalmıyor. Neden? Çünkü bir sohbette ağzımızı tatlandıran kurabiyeleri ya da keyifli bir roman okurken sakince yudumladığımız çayımızı üzerine koyuyoruz. Evde geçirdiğimiz zamanın büyük bölümünde gözümüzü ayırmadan baktığımız televizyonlarımızı itinayla taşıyorlar. Oturma odalarımızın baş köşesindeki koltuklarımıza renk ve şıklık katması için üzerlerine örtüyoruz. Hepsinden ötesi estetik zevkimizi ve yaşam şeklimizi belirliyorlar. Evlerimizin ışığını, rengini ve enerjisini oluşturuyorlar. Peki kim bunlar?
Yanı başımızdaki Zigon Sehpa
Her evde mutlaka vardır dediğimiz eşyaları sayalım desek, hiç düşünmeden ağzımızdan çıkacak olan kelime zigon sehpa olacaktır. Biraz hafızamızı zorladığımızda çocukluğumuzdan itibaren ev içinde geçen tüm anılarımızın bir köşesinde iç içe geçen bu küçük mobilya ve sehpaları bulabiliriz. Ahşap, metal, cam veya mermer olsun, kapladığı yerin küçüklüğüne rağmen işlevinin büyük olması sayesinde nesiller boyu tercih edilen bir mobilya olmayı başarmış olan zigon sehpalar, halen evini yeni düzen genç evlilerden, kendi evini kuran yalnız yaşayanlara, eski mobilyalarından sıkılıp yenilerini almak isteyen ailelerden, modern ve minimal ofis içi dekorasyon sevenlere kadar herkesin gönlünde ve gözünde ayrı bir yerde durmayı başarıyor. Mobilya alışverişi başladığı zaman akla ilk onlar geliyor. Muhabbet başlıyor, zigon sehpalar yayılıyor, kahkahalar ve şakalar birbirini izliyor ve insanlar mutlu oluyor. Siz de bu yazıyı okuyunca bir çay koyup televizyonun karşısına geçmek istediyseniz, buyrun devam edelim.
Evin en önemli ünitesi; TV Ünitesi
İcadıyla beraber insan yaşamını kökünden değiştiren ve artık vazgeçilmez bir kültür aracı olan televizyonlarımız, evlerimizin merkezinde yer alıyor. Herkes ev bakarken, yeni mobilya alırken veya duvar boyatırken televizyonunun boyutuna ve onu nereye koyacağına dikkat ediyor. Haliyle, televizyon kadar onu üzerinde taşımakla görevli olan ünite de bu denklemde önemli bir yer tutuyor.
Duvara monte veya ayaklı, ahşap, metal, kaplama, cam, renkli, düz beyaz, desenli, çekmeceli, kapaklı, raflı, modern ya da retro tasarımlı. Hangi özelliği barındırırsa barındırsın, bir eve ilk girildiğinde sizi ev sahibinden sonra karşılayacak olan mobilya TV ünitesi olacaktır. Ev sahibinin sevdiği dekorasyon tarzını size söyleyen de o olacaktır. Bazen tüm duvarı kapladığı gibi bazen sadece televizyonun altında destek görevi görebilirler. Her ne şekilde olursa olsun, zigon sehpalarda olduğu gibi evlerimizin vazgeçilmez mobilyalarının başında gelmeyi, diğer mobilyaların nereye konulacağını belirlemeyi ve tüm gözleri üzerinde toplamayı sürdürecektir. Çayınızı koydunuz, televizyonu açtınız ve artık koltuğa yayılmak kaldı.
Koltuklarımızın korkusuz koruyucusu; Koltuk Örtüsü
Koltuk örtüsü birçok şekilde günlük yaşamımıza etki edebilir. Sağlığımızı korumaya çalışırken, yaşantımızı sürdürürken ve hatta gelecek planlarımızı oluştururken çoğunlukla üzerinde oturduğumuz koltuğumuzun desenlerinin ve renklerinin solmaya başladığı sırada hayatımıza girebilir. Koltuğumuzun durağanlığına hareket katmak isteğimiz ağır bastığında aklımıza düşebilir. Yeni alınan mobilyalara uyumlu olması için koltuk kaplamasını değiştirmek yerine onu şık ve kaliteli bir örtüyle kapatmak doğru bir çözüm olabilir. Esnek su tutmaz modellerinden, klasik desenlilere ve pamuklu, terletmeyen şık ve hafif olanlarından, evinizin estetiğini başka bir boyuta çıkarabilecek birçok çeşidi bulunan örtülerle, koltuğunuzun yıpranmasını geciktirebilirsiniz. Yemekli bir davet verdiğinizde ya da kalabalık bir arkadaş grubuyla film seyretmek istediğinizde tüm yükü kaldıracak olan koltuklarınızı kir ve tozdan korumanın en kolay yolu size uygun bir koltuk örtüsüyle üzerini örtmektir. Koltuk örtüsünün sağladığı ferahlık, yenilik ve pozitif enerjiyle günlük ev yaşamınızın kalitesini artırmak çok kolay olacak. Çekinmeden koltuğunuza uzanıp günün yorgunluğunu atmanın vakti geldi.